BURÇLAR VE MİTOLOJİ

Koç Burcu Jason ve Medea

Orkhomenos kralı Athamas’ın oğlu Phrixus, yanında kız kardeşi Helel olduğu halde gezerken yanı başında altın bir koçla yürümekte olan üvey anneleri Nephele ile karşılaşırlar. Altın koç iki kardeşin merakını çeker ve Nephele onlara bu koçun hikayesini anlatır. Denizler tanrısı, büyük Zeus’un kardeşi Posedion, göz koyduğu Bisaltes’in güzel kızı Theophane’yi güzel bir koyuna ve ona kur yapıp elde edebilmek için de kendisini bir koça dönüştürür. Nephele’nin yanında dolaştırdığı altın koç, bu birleşmenin yani, Posedion ve Theophane’nin çocuklarıdır. Colchis Krallığını kurtarmak için Savaş Tanrısı Ares’e bir kurban verilmesi gerektiğinden, Nephele de bu koçu üvey çocuklarına verir ve onu Ares’e kurban etmelerini ister ve onları Karadeniz’e gönderir. Şimdiki Çanakkale Boğazından geçerlerken Helle denize düşer ve boğularak ölür. Kimi anlatımlarda iki kardeşin üvey annelerinden kaçtıkları rivayet edilmektedir. Aslında Helle boğulurken denizler Tanrısı Posedion onu kurtarır ve ondan üç çocuğu olur. Bu olaydan kurtulan Phrixus, altın koçu yerine ulaştırır ve kurban edilen koçun altın postu Colchis’te Savaş Tanrısı Ares tapınağının kapısına asılır. Bu tapınak hiç uyumayan bir canavar tarafından korunmaktadır. Uzun yıllar sonra ; Colchis kralı olmak isteyen Jason yada diğer adıyla İason, Argonautlar’ın da yardımıyla ve büyük mücadeleler vererek Altın Posta sahip olur. Jason Altın Postu aldığı gibi Colchis kralının kızı güzel Medea’yı da kaçırır. Daha sonra büyücü kadın olarak da anılacak olan Medea, kendisini kaçıran Jason’u kurtarmak için erkek kardeşini denize atarak aşık olduğu adama yardım etmiştir. Jason Arganaut’a döndükten sonra krallığını ilan eder ve mutlu sona ulaşılır. Jason’un bu kahramanlıkları, cesareti,gücü ve başarıları Altın Post ve koç hikayelerinden sonra KOÇ burcu insanıyla özdeşleşmiştir.

Bir Başka Mit

Koç Burcu Sümerler tarafından Lu Hun Ga ya da “Hirelig olarak adlandırılmıştır. İngilizce’de “The Ram” olan burcun Sümer tabletlerinden yanlış çevrilmiştir. Araplarda ise evcil koyun anlamına gelen “Al Kabash” denilmiştir. Eski Çin’de de burcu “Beyaz Kaplan” olarak bilinen bir takım yıldızın bir par olarak bilinirdi. Fakat batı Zodyak’ı bu ülkede de tanınır başlayınca “Beyaz Koyun” anlamına gelen “Yin Yang” olarak adlandırılmaya başlandı. Eski Yunanlılarda Koç burcu arkasında Phixus ve Helle’yi taşıyan, ve havada Colchis’e de uçan bir altın koç ile tanımlamışlardır. Ayrıca Yunanlılar Zeus’un Aires’i (Koç) gökteki uzun uçuşunu onurlandırmak amacıyla şekli vererek onurlandırdığına inanırlardı. Bir nesil sonra Jason ve Argonout Colchis’e gidip koçun altın post getirdiğine inanırlardı. Öncü ve Ateş burcu olan Koç’un yön planeti Marstır. Mitolojide Mars veya Ares savaş tanrısı sıcak, pozitif ve kuru olarak kabul edilen bu gezegen 21 Mayıs – 19 Nisan arasında doğanlara da bu kişilik özelliklerini verdiği inandırdı.

Boğa Burcu Zeus ve Europa

Sadakatsiz ve güvenilmez bir kadın olarak mitolojinin sayfalarında yer bulan Şehvet Tanrıçası Ishtar, kendisiyle hiç ilgilenmeyen Babilli kahraman Gılgamış’a aşık olur. Haris bir kadın olan Ishtar, bir erkeğin kendisini reddetmesini kabullenemeyerek aynı zamanda babası olan Tanrılar Tanrısı Anu’ya giderek Gılgamış’ı öldürmesi için dev bir boğa yaratmasını ister. Bu boğanın şehveti ve hırsı temsil ettiği düşünülmüştür, Her yıl yeni bir ay girdiğinde ve boğa burcunda doğmaya başladığı gün bitiminde Babilliler, şans getirdiğine inandıkları altın boynuzlu bir boğayı kurban ederlerdi. Bu efsanelerden çok , çapkınlıklarıyla ünlü Zeus’un hikayeleri dilden dile dolaşır. Bunlardan biride Zeus’un Fenike kralı Agenor’un güzel kızı Europa’yı gösterişli bir boğa kılığına girerek kaçırır. Efsanede boğa kılığına giren Zeus, Europa’nın çiftliğinde otlarken, onu beğenerek yanına giden ve başını severek çiçekler takan Europa’yı sırtına aldığı gibi Akdeniz’in karşı yakasındaki Girit adasına kaçırır. Europa’nın Zeus’tan Minos, Radamanthys ve Sarpedonthis adlarında üç çocuğu olur. Bu arada Europa’dan bıkan Zeus kaçar ve Europa da çocuklarını evlat edinen Girit Kralı Asterion’la evlenir. Bu hikaye bize Boğa Burcunun en temel özelliği olan sahiplenicilik, güzel ve alımlı bir görünüşe tutkunluk temalarını anlatmaktadır.

Bir Başka Mit

Babilliler boğayı “Tanrının Boğası” olarak tanımlamış ve fırtınalara neden olduğuna inanmışlardı. Babilliler boğanın parlak yıldızı ALDEBARAN’a I-Ku-U ya da “Yıldızların öncü yıldızı” olarak adlandırmışlardır. Bununla beraber Yunanlılar Zeus’un Agenor’un güzel kızı Europe’i etkilemek ve büyülemek için kendini beyaz boğaya çevirdiğini iddia etmişlerdir. Europe’de yeraltının üç hakimi olan Minos, Rhadamanthy ve Sarpedon’u doğurmuştur. Boğa sabit ve toprak grubundandır, yönetici planeti ise Venüs’tür. Mitolojide Venüs; Afrodit aşk tanrıçasıdır, bu yüzden Venüs’ün cazibeyi, estetiği ve aşkı simgelediğine inanılırdı. Boğa ve Venüs kombinasyonunun soğuk, negatif ve kuru bir yapı sergilediğine inanılırdı bu yüzden 20 Nisan ile 20 Mayıs arası doğan kişilere bu kişilik özelliklerini verdiğine inanılırdı.

İkizler Burcu Castor ve Pollux

Mitolojide Tanrı Zeus’un oğulları Castor ve Pollux, aynı zamanda Dioscuri Yıldız Kümesinden iki yıldızın da adıdır. Mitolojik dilde “Zeusun oğulları” anlamına gelen bu ismi Babilliler takmışlardı. Çapkınlar çapkını Zeus, Isparta Kralı Tyndaros’un karısı Leda ile sevişebilmek için Kuğu kılığına girer ve onların birleşmesinden iki yumurtaları olur. Bir yumurtadan Pollux ve Hellen, diğer yumurtadan da Castor ve Clytemnestra doğarlar. Rivayete göre Pollux ve Hellen Zeus’un ölümsüz çocukları, Castor ve Clytemnestra ise Tyndaros’un ölümlü olan çocuklarıdır. Eski zamanlarda bu olaydan dolayı ikiz olan çocukların birisinin daima tanrısallık taşıdığına inanılır. Yıldızlara ismi verilen bu iki kardeş, Saparta’da birlikte büyür ve çok da iyi anlaşırlar. İki delikanlı Altın Post’u bulmaya giden Jason’un yanında da yer alırlar. İki genç, iki kız kardeşe aşık olurlar. Ancak kızlar nişanlıdırlar ve onları kaçırırken çıkan kavgada Castor ölür. Kardeşini çok seven ve onun ölümüne katlanamayan Pollux, babası Zeus’tan onu tekrar diriltmesini ister. İki kardeşin birbirlerine olan sevgisi Zeus’u duygulandırır ve Pollux’un sahip olduğu ölümsüzlüğünü kardeşi Castor’la paylaşmasına izin verir, ama bir şartla ; bundan böyle iki kardeş zamanlarının yarısını Tanrılar Dağı Olimpos’ta, diğer yarısını da yeraltında ölüler dünyasında geçireceklerdir ! Başlarının üstünde ışık saçan iki ata biner bir vaziyette resmedilen Castor ve Pollux,böylelikle de İkizler Burcunun sembolü olmuşlardır. İkizler burcu insanının iki kişilikli diye adlandırılması,bu, iki kardeşin karakter yapılarıyla bağdaştırılmıştır.

Bir Başka Mit

İkizler burcu Babilliler tarafından bir çift çocuk olarak ifade edilmişdi. Mısırlılarda iki filizlenen bitki olarak tanımlanmışlardı. Araplar ise ikizlerin en parlak iki yıldızını iki ilahi Tavus olarak yorumlamışlardı. Yahudilerde iki insan olarak yorumlanmıştı, David ve Jonathan, Romalılar; Romulus ve Romus, Yunanlılarda ise Costor ve Pollux’un Dioscuri’yi temsil ettiğini düşünürlerdi. Buralardan türemiş olan bazı terimlerde ise bu burç ikizlerin ağlaması olarak düşünülürdü. İkizler değişken, hava olarak tanımlanır. Yönetici planeti Merkür’dür. Mitolojide Merkür (Hermes) ilahi haberci, uyku getirici ve yeraltı güçlerinin yöneticisi olarak bilinirdi. Hermes müzik ve matematik tanrısıydı. Hırsız, dolandırıcı, ticaret ve anlaşmaların işaretiydi. İkizler sıcak, pozitif ve nemli yapıyı verir. Bu yüzden de 22 Mayıs ise 21 Haziran arasında doğanlara bu özelliklerini verdiğine inanılırdı.

Yengeç Burcu ve Diana

Yengeç Burcunun karakteri, mitolojide Av Tanrıçası olarak adlandırılan Diana ile özdeşleştirilmiştir.Yetenekli bir avcı olan Diana,yakaladığı hayvanları insanlara sunmuş, darda kalanlara yardım elini uzatmış, bunun yanı sıra; duyguları ve sinir sisteminin de o yönetmiş. Bu özellikler Yengeç burcu insanının da özellikleridir aynı zamanda. Kahramanlar kahramanı Herakles (Herkül) mitolojide en çok tanınan,en sevilen karakterlerden biridir. O, doğaya kafa tutan insan gücünün simgesidir. Herakles gerçekte insanlaştırıla, tanrılara karşı tanrılaştırılan bir insandır. Gittikçe masallaşmış ve Yunan kahramanlığının simgesi sayılmıştır. O da Tanrılar tanrısı Zeus’un oğullarından biridir. Zeus babası Amphitryon’un kılığına girerek annesi Alkmene’yle birleşmiş ve bu birleşmeden Herakles yani Herkül doğmuştur. Kral Eurystheus tarafında kendisine on iki görev verilir. Mitolojik bir canavar olan Hidrayı öldürmesi bu on iki görevin ikincisidir. O canavarla savaşırken, ezeli düşmanı Tanrıça Hera, Herkül’ün ayaklarına büyük bir yengeç göndererek, dengesini yitirmesi için elinden geleni yapar. Hera yengeçlere hükmetmeyi, onları kullanmayı çok iyi başarsa da Herkülü yenmeyi başaramaz. Herkül Hidrayı öldürür. Tam o sırada gökte yükselmekte olan büyük takım yıldıza Yengeç adını verir.

Bir Başka Mit

Araplar bu yıldız kümesine yengeç anlamında “Al Seratan” olarak adlandırmışlardı. Ancak ünlü Arap astrologu olan Al Bruni “Yumuşak Damak” anlamında “Al Liha” demiştir. Eski Cinde yengecin bir bıldırcını temsil eden “Choo Neaou” yani “Kırmızı Kuş” adlı büyük bir takım yıldızın başını oluşturduğu düşünülürdü. Yunanlılar bu takım yıldızın gökyüzüne Zeus’un karısı Hera tarafından yerleştirildiğine inanırlardı. Hera Lernaean Hydra (ikinci nedimesi)ı öldürmek için saldıran Herakles’in bacağını ısıran yengeci onurlandırmak için bu yıldız kümesini göğe yerleştirmiş, çünkü Hera Heracles’ten nefret edermiş, ancak Herakles yengeci kılıcı ile parçalamış. Yengeç öncü ve su grubu bir burç olup yönetici gezegeni Ay ‘dır. Eski zamanlarda ayın erkek cinsiyeti taşıdığı düşünülürken daha sonra dişi olarak algılanmaya başlanmıştır. Yengeç karakteri soğuk, negatif ve nemlidir. Bu özelliklerini 22 Haziran ile 22 Temmuz arasında doğanlara verdiğine inanılır.

Aslan Burcu ve Herkül

Tanrılar tanrısı Zeus’un hem kız kardeşi hem de saygıdeğer karısı (baş kadını) olan Tanrıça Hera, Zeus’tan intikam almak için, Argolis Ovası Nemea’ya yenilmez bir aslan gönderir. Ekhidna’nın Orthos köpeğiyle birleşerek meydana getirdiği bu canavar aslan çevreyi kasıp kavurmuş. İni Arima Dağında olan Ekhidna’nın yarattığı bu canavar aslanın karşısına yine Herkül çıkmış. Canavar aslanla amansız bir mücadele veren Herkül, bu savaştan galip çıkmasını bilen taraf olmuş. Herkül’ün bu zaferini kutlamak için bu bölgede iki yılda bir Nemea Zeus’u onuruna Nema oyunları düzenlenirmiş. Bu oyunların, bir yılan sokmasından ölen Nemea kralının oğlu Opheltes’in anısı için Herkül tarafından düzenlendiğine inanılır. Bu ve bunun gibi birçok kahramanlıkları olan Herkül’ün o müthiş tanrısal gücünün,Ekhinda’nın yarattığı bu aslanın gücü ile birleşerek Aslan Burcunun güçsel yapısıyla özdeşleştiği ortadadır.

Bir Başka Mit

Bu takım yıldız Keldeliler tarafından hayvanların kralı olarak tanımlanmıştır. Eski Çin’de ise aslan burcu “Kırmızı Kuş” anlamına gelen “Chou Neaou” adlı büyük takımyıldızın parçası olarak bilinirdi. “Chou Neaou” bir bıldırcını temsil ederdi ve “Bıldırcın’ın Ateşi” olarak tasvir edilirdi. Erken Arap Zodyak (burçlar kuşağı) ‘in da ise bu gün ikizler, yengeç, aslan ve başak ile bunların yanında yer alan diğer takım yıldızlar korkunç büyüklükte ele alınan “ASAD” isimli bir aslanı ifade ederlerdi. Yunanlılarsa gökyüzüne Zeus tarafından birinci nedimi olan Herakles’in Nemean aslanını öldürmesinin şerefine yerleştirildiğini söylerlerdi. Aslan sabit ve ateş grubudur. Yöneticisi Güneştir. Bir çok eski kültür güneşin bir erkek tanrı olduğunu iddia ederken İskandinav kültüründe onun bir dişi olduğuna inanılırdı. Aslanın yaradılışı sıcak, pozitif ve kurudur. Bu özelliklerini 23 Temmuz ile 22 Ağustos arasında doğanlara verdiğine inanılır.

Başak Burcu ve Astrae

Başak Burcunun sembolü bir mite göre tanrılar Tanrısı Zeus’un Themis’ten olan kızı Astrae’dır. İnsanların erdem ve mutluluk çağı olarak adlandırdıkları Altın Çağda, insanların arasında yaşadığı söylenir. Adaletli, saf ve temiz, güzeller güzeli Astrae, Altın Çağ sona erip de dünyada ahlaksızlar ve ahlaksızlıklar belirmeye başlayınca buna dayanamayarak geldiği yer olan gökyüzüne çekilmiş ve Başak Burcu olmuş. Başak Burcunun eskilerde olduğu gibi bakire bir kadınla simgelenmesi,günümüzde de saf, temiz,erdemli ve güzel bir kadın figürüyle resmedilir.

Bir Başka Mit

Başak takım yıldızı eski çağlarda toprak tanrıçası olarak tanınmıştır. Geleneksel bir benzetme ile, yan yana uzanan ve bir elinde bir buğday başağı tutan bir dişiyi sembolize eder. Eski Çin’de ise “Kırmızı Kuş” anlamındaki “Chou Neaou” adlı takım yıldızın bir parçasını oluşturduğu ve “Bıldırcın’ın Kuyruğu” olarak adlandırıldığı görülmektedir. Eski Cinde yeni yıla onların KEOK yani “Tanrının Çatısı” diye adlandırdıkları Spica (Alpha Virginis Vin sol tarafına dolunayın gelmesi ile girilirdi. 17. y.y’da batı astrolojisinin Çin’e girmesi ile Çin’li astrologlar bu takım yıldızı “She Shang Neu” yani “Frigid Bakire” anlamında adlandırmışlardır. Araplar ise “Al Adhra al Nathifah” yani “Masum Bakire” diye tanımlamışlardır. Yunanlılar Başak takım yıldızım “Demeler” diye adlandırmışlardır. Bu Yunanlılarda ekin ve tarım tanrıçasıydı. Fakat daha sonra Apollo’nun kızı Palhene; dürüstlük tanrıçası, Astaea; Astraeus ve Ancara’nın kızı lustitia; ve Icarius’un tahtsız kızı Erigore olarak tanımlamışlardır, ki Erigone babasının öldürülmüş bedenini bulduğunda kendini bir ağaca asarak öldürmüştür. Başak, değişken ve toprak grubudur. Yöneticisi Merkür’dür. Merkür çok aktif diğer tanrılar arasında haber taşıyan, uykuyu azaltan, Tartanus’un ruhunu yöneten bir tanrıdır. Aynı zamanda ticaret, deniz yolculuğu ve davranış yöneticisi olarak insan davranışlarında etkisi olduğuna inanılırdı. Başak soğuk, kuru ve pasif bir doğadadır. Bu özelliklerini 23 Ağustos ile 22 Eylül tarihleri arasında doğanlara verdiğine inanılır.

Terazi Burcu Anibus ve Athena

Yunan çoktanrıcılığının en ünlü ve önemli tanrılarından biri olan Athena, ilgilendiği adalet ve yargı sebebiyle Terazi burcunun da yöneticisi kabul edilir. Athena için mitler “Zeus’un kafasından çıkan kızı” derler. Buna neden olarak da ; Athena’nın Zeus’un kafasından tepeden tırnağa silahlı olarak çıkmış olmasıdır. Savaşçı bir ruha sahip olan Athena için, Atina kentinin koruyucusu ve ruhu da denir. Mitolojide Kadim Mısır’ın Ölüler Kitabı’nda ölü ruhların kalpleri bir terazi yardımıyla tartılıyor ve onun içindeki iyilik ve kötülüklerin miktarları ortaya çıkıyordu. İyilik tarafı ağır basan ruhlar hemen orada ödüllendiriliyor, kötülük tarafı ağır basanlar ise cezalandırılıyorlardı. Kadim Mısır inancında bu işlemi Çakal Başlı Tanrı diye adlandırılan Ölüler Tanrısı Anibus yapıyordu. Bu efsanelere dayanarak bu burca Terazi denmektedir.

Bir Başka Mit

Terazi eski zamanlarda denge ve ağırlık ölçer olarak tanımlanırdı ki bu günümüzde de geçerlidir. M.Ö. ikinci ve birinci bin yıllarda güneşin sonbahar ekinoksun da bu takım yıldıza girmesi ile gece ve gündüz’ün dengelenmesi gözlenmişti. Eski Komada bu takım yıldız önemli sayılırdı. Julies Caesar’ın yönetimi sırasında, destekleyicileri o’nu bu takım yıldız ile sembolize ederlerdi. M.Ö. 44 yılında öldürülmesinden sonra bu takımyıldız ile bağdaştırılması unutuldu. Ancak burcun dengeyi ifade ettiğine inanıldı. Araplar teraziyi “Akrebin kıskacı” anlamına gelen “Al Zubana” olarak isimlendirmişlerdi. Eski Çin’de bu gün terazi, akrep ve yay olarak bilinen takımyıldızların beraber “Azure Dragon’u” oluşturduğuna inanılırdı, bu da batı ya da sonbahar gök sırasında yaşardı. Fakat batı ile ilişkilerin kurulmasından sonra denge anlamına gelen “Tien Ming” olarak isimlendirilmiştir. Terazi öncü ve hava grubundandır. Yönetici gezegeni Venüs’tür. Venüs aşk tanrıçası (Afrodit) aynı zamanda da savaş tanrıçası olarak bilinmektedir. Bu iki görüş Venüs’ün gökyüzünde hem “Sabah yıldızı” (Phosphorus) hem de “Akşam Yıldızı” (Hesperos) olarak görünmesi ile yaygınlaşmıştır. Birincisi insanoğlu üzerinde olumlu bir etki yaratırken ikincisi olumsuz etki yaratmıştır. Terazi tabiatı ile sıcak, pozitif ve nemlidir, 23 Eylül ile 22 Ekim arasında doğanlara bu özelliklerini verdiğine inanılır.

Akrep Burcu Orion ve Artemis

Denizler Tanrısı Poseidon’un oğlu, dev Orion,iyi bir avcı ve aynı zamanda çok yakışıklıydı. Titan’lardan Theiay’la Hyperion’un kızı Gün Doğuşu yada diğer adıyla Şafak Tanrıçası Eos, yakışıklı erkeklere meraklı bir tanrıçaydı. Orion’u gören Eos, onu beraber olmaya çağırır. Bu davete hem çok sevinen hem de çok böbürlenen Orion, sağda solda bunu anlatıp, kendini övmeye başlayınca Tanrı Apollon kızar ve Toprak Tanrısı diye mitlerde geçen ama aslında bir tanrı değil, kozmik bir güç olan Gaia’ya Orion’u dev bir akrep göndererek öldürmesini ister. Kimi kaynaklarda ise Orion Aitolia Kralı Oinopion’un kızı Merope’yi baştan çıkarmaya kalktığı için kör edilmiş, daha sonra da bir takım yıldız haline getirilmiş, kendisiyle birleşmek isteyen ve başaramayan Artemis’in kışkırtmasıyla onu topuğundan sokup öldüren akrep de armağan olarak burç yapılmış. Orion yıldızının akrep burcundan hep uzaklaşmakta olmasının nedeni buymuş. İlk hikayede bahsedilen ise, yollanan akrepten kaçmaya çalışan Orion denize dalar, bu sırada Orion’u gören ve onun yakışıklılığından etkilenen Artemis, oklarını akrebe yöneltir. Akrebi vurup öldürür ama, bu arada Orion’u da vurmuştur. O da Orion için o sırada yükselmekte olan takım yıldıza Orion, diğer tarafta kalan takımyıldıza da akrep adını verir.

Bir Başka Mit

Bu takım yıldızını ilk olarak Sümer’ler akrep olarak adlandırmışlardır, Sümer’ler yaşam ile ölüm sonrası hayatı bağlayan kapıyı bir akrep adamın koruduğuna inanırlardı. Eski Çin’de terazi ile yay arasında bulunan bu takımyıldıza “Mavi Ejder” denilirdi. Sonraları cinlilerde bu takımyıldıza “Tien He” veya “Tanrısal Akrep” demişlerdir. Yunanlılar akrep burcunun vahşi hayvanlara zarar verdiği nedeniyle “Anne Dünya” (Dünya mitolojide ve eski tradisyonlarda üretken anne olarak sembolize edilirdi) tarafından bir akrep göndererek öldürülen avcı Orion için, tanrı Zeus tarafından gökyüzüne yerleştirildiğine inanırlardı. Akrep Burcu eskiden Mars tarafından yönetilirdi. Bu onun en büyük kırmızı yıldızı olan Antares’e benzemesindendi, ayrıca kötü ününü de bu yıldızdan almıştır. Şimdi ise Akrep burcu Pluto tarafından yönetilmektedir. Akrep sabit ve su grubundandır. Bu özelliklerini 23 Ekim ile 21 Kasım arasında doğanlara verdiğine inanılır,

Yay Burcu ve Vahşi Sentorlar

Yay burcunun simgesi olarak mitolojide yerini alan yarı insan, yarı hayvan figürlü varlıklar hakkında pek fazla bilgi olmasa da, onların Tarım Tanrısı yada diğer adıyla Şarap Tanrısı Dionysos’un hizmetkarları oldukları bilinir. Yunan-öncesi tanrılardan olan Dionysos’un Trakya’dan yada Frigya’dan geldiği sanılmaktadır. Zeus ve Apollon’la birlikte Antikçağ Yunan düşüncesinin üç büyük tanrısından biri sayılmaktadır. Tapımı başlı başına bir din meydana getirmiştir. Romalılar ona Bakkhos (Baküs) derler ve verimlilik tanrısı Liber’le bir tutarlardı. Yay Burcunun simgesi olan yarı insan, yarı hayvan olan ve elinde gerili bir yay tutan yaratıklara Sentor dendiği gibi, bazı mit kaynaklarında da Satir olarak söz edilir. Bunlar tanrıları Dionysos’a bağlılıklarını aşırı hareketlerle gösterirlerdi. Sentorlar yada Satirler, tanrılarının kendilerine vahşi hayvanlar gibi göründüğüne inanıyorlardı. Bu yüzden şarap içip, kalabalık sarhoş sürüleri halinde dağlara çıkarlar, naralar atarak döne, döne raks ederler, karşılarına çıkan hayvanların üstüne kudurmuşçasına atılıp parçalarlar ve çiğ, çiğ yerlerdi. Böylelikle tanrılarını içlerine almış oluyorlardı. Boynuzlu, keçi ayaklı, kuyruklu ve insan vücutlu bu yaratıklar kır cinleri olarak da adlandırılırdı. Aşırı sekse düşkün olduklarından Kır perilerinin erkek kardeşleri olmalarına rağmen, onlarla sevişmek için peşlerinden koşmaktan geri kalmazlardı. Bunlarla ilgili resim yada duvar kabartmalarına bir tek Kadim Mısır da ve Babilliler de rastlanmıştır. Tanrılar Tanrısı Zeus bu burcun yöneticisi olarak bilinir. Zeus, her ne kadar uçarı ve çapkın bir tanrıysa da kızdırıldığında öfkesinden tüm alemler korkmuştur. Bu tipik bir Yay insanı karakteriyle de özdeşleştirilir.

Bir Başka Mit

Yay takımyıldızı ismini mitolojik bir varlık olan “Centaur” ya da “Santor” yani yarı at yarı insan varlıkların en önemlisi ve başı olan Sagittarius’dan almıştır. Bazen bu takımyıldız Centaur olarak da isimlendirilir. Eski Çin’de, yay, “Aşure Dragon” olarak adlandırılan büyük bir takımyıldızın parçası olarak biliniyordu. Daha sonraları da “At Adam” anlamında “Jin Ma” olarak isimlendirilmiştir. Araplarda ise bu takımyıldız iki bölümde değerlendirilmişti. Birinci bölüm “Al Na’am al Warid” yani “Giden Devekuşu” ve diğer bölümü de “Al Na’am al Sadirah” yani “Dönen Devekuşu” olarak adlandırılmıştır. Yunanlılar tarafından bu takımyıldız Önceleri mitolojide çok önemli bir yer tutan, ilginç bir yaratık olan “Centaur” olarak simgelenmiştir, Centaur’lar ilginç vücut yapılarının yanı sıra bilgelikleri ve sarhoşlukları ile de bilinirlerdi. Eski Yunan’da Sagittarius’un Oğlak – ayaklı bir tanrı olan Pan ve Muses’in hemşiresi Eupheme’in oğlu olan becerikli Okçu, Centaur Crotus’u temsil ettiğine inanırlardı. Bu nedenle Sagittarius yunan mitolojisinde önemli bîr rol oynar, orjinal olarak da, en büyük ve en ünlü Centaur olarak kabul edilen ve Ascleplus, Jason ve Achilles gibi bir çok yunan tanrısını eğiten Cheiron’un şerefine İsimlendirilmiş olması da mümkündü, Cheiron becerikli bir okçu sayılmazdı ve Herakles’in attığı okun kaza ile ona isabet etmesi sonucu ölmüştür. Yay burcu değişken ve ateş grubundandır. Yönetici gezegeni Jüpiter olarak kabul edilmiştir. Jüpiter Mitolojide Zeus ile eş anlamdadır. Tanrıların kralı olarak bilinir. Homer, Jüpiter’e “hem Tanrı’nın hem de insanın kudretli BABA’sı” olarak tanımlamıştır, Yay’ın doğası sıcak, pozitif ve kuru’dur. Bu niteliklerini 22 Kasım ile 21 Aralık arasında doğanlara verdiğine inanılır.

Oğlak Burcu Ea ve Pan

Tanrı Ea yada diğer adıyla Enki, Oğlak burcunun yarısı balık, yarısı oğlak olarak figüre edilmiş simgesidir. Ea Babilliler’in Büyük Yaratıcı Tanrısı olarak mitte geçer. Babil tapınaklarında Ea, balık kuyruklu bir koyun biçiminde canlandırılırdı. Tapınak rahipleri de balık biçiminde giysiler giyerlerdi. Bazı kaynaklarda onu Büyük Suların (okyanuslar) altında yaşayan, gündüzleri bu su evinden çıkan ve insanları eğiten Ea, akşam olduğunda tekrar suyun altındaki evine dönerdi. Bilgelik ve beceri de onunla ilişkili olduğundan Oğlak insanı da el ve beceri sanatlarıyla çok ilgilidir. Arkadia çobanlarının çok eski bir tanrısı olan, kulakları ve ayakları keçiye benzeyen,vücudu ve kolları insan olan ve boynuzları bulunan Pan, daha sonra Tanrı Hermes ve ağaç perisi Penolope’ nin oğlu sayılmıştır. Yunan yorumculara göre Tanrı Hermes, oğlunu bir tavşan postuna sarıp Olympos’a çıkarmış, onun keçi görünümüne bütün tanrılar gülüp, alay etmişler. Doğa tanrıcılığın kurucusu olan Stoa düşünürleri, onun bütün’lüğünü daha akıllıca yorumlayarak, onu evrensel bütünlüğün simgesi saymışlardır. Pan’ın genel yapısı Oğlak burcuyla çok özdeşleştirilmiştir.

Bir Başka Mit

Oğlak takımyıldızı Babilliler tarafından oğlak olarak tanımlanmıştır. Ayrıca boğa, aslan ve akrep olarak da isimlendirilmişti. Eski Çin’de oğlak takımyıldızı, kova ve balıkla beraber “Karanlık Savaşçı” diye adlandırılan bir takım yıldızın parçası olarak bilinmekteydi. Ancak daha sonraları batı astrolojisi İle ilişkilerinden dolayı ona ” oğlak balığı11 anlamında “Mo Ki” adını vermişlerdir. Araplarda oğlağa “Al Jady” yani oğlak adını vermişlerdir. Capricorn (Oğlak), kelimesi oğlak anlamında “Caper” ve boynuz anlamında olan “Cornu” kelimelerinden meydana gelmiştir. Bu yüzden gerçekte “Boynuzlu Oğlak” olarak tanınması daha doğrudur. Bazen balık kuyruklu oğlağa da benzetilmektedir. “Deniz Oğlağı” diye de adlandırıldığı olmuştur. Yunanlılar Capricorn’un gökyüzüne Zeus tarafından, Zeus’u bebekken emzirdiği için ilahi oğlak Amaltheia’ın şerefine yerleştirildiğine inanırlardı. Efsanevi Capricorn ya da bolluk boynuzu; Amaltheia’ın boynuzlarından biri olarak bilinir. Oğlak öncü ve toprak grubundandır. Yönetici planeti Satürn’dür. Satürn’ün oğlakla ilişkisi Romalıların Satürn onuruna (Saturnalia) her yıl kış dönümü (Ekinoks) zamanı, yani güneş oğlaktayken, kutlamalarından dolayıdır. Oğlağın doğası soğuk, pasif ve kurudur. 22 Aralık ile 21 Ocak arasında doğanlara bu özelliklerini verdiğine inanılır.

Kova Burcu Endiku ve Gula

En eski Sümer tanrıçalarından biri olan Can verici Tanrıça Gula (Aquarius), ismi Kova takımyıldızına verilmiştir. Hammurabi yasalarının başında o yasalara uymayanların Gula tarafından şifasız hastalıklarla cezalandırılacağı yazılıdır. Asurlular, ona ellerini havaya kaldırarak dua ederlermiş. Babil Kralı Nabu-Naid de uzun yaşayabilmek için ömrü boyunca ona yalvarmış. Kova Burcunu simgeleyen mitolojik esintiler, çeşitli uygarlıklarda ayrı, ayrı yorumlanmıştır. Bunlardan biri ; Gılgamış’ın arkadaşı olan Enkidu yada Endiku, kendisinin de bir hayvan-insan olması nedeniyle hayvanların koruyucusudur. Ve Gılgamış Destan’ın da bir öküzü yıkarken, su verirken betimlenmiştir. Öte yandan yine Babil’de Tanrıça Enki (Ea) elinde bir kova ile su dökerken resmedilmiştir. Bir diğer mitte ise Kadim Mısır’ın tanrılarından Hapi’nin Kova burcunun simgesi sayılmasıdır. Hapi Kadim Mısır’da, ölülerin iç organlarını korumakla görevli bir tanrı diye geçer. Kova burcunla ilişkisi ise elinde tutuğu camdan iki kapta bulunan Nil Nehrinin sularını toprağa boşaltırken resmedilmesine yormaktayız. Kova burcunun yöneticisi olan Uranüs, Yunan mitolojisinin ilk erkek tanrısıdır.

Bir Başka Mit

Eski çağlarda Kova takımyıldızı elindeki kovadan su döken bir adam figürüne benzetilmiştir. Çoğunlukla da Şubat aylarında orta doğuya yağmur getirdiğine inanılan tanrı olarak kabul edilir ve “Su Tanrısı” diye adlandırılırdı. Mısırlılar onu “Gökteki Nil” olarak tanımlamışlardı. Orta doğuya İnen bu bereketli yağmurlarında Aquarius’un iyi niyetinin simgesi olduğuna İnanırlardı. Araplar bu takımyıldızı ilginç bulmuşlar ve on’un çeşitli yıldızlanın isimlendirmişlerdi. Örneğin “Al Sa’d al Malik” ve “Al Sa’d al Su’ud” yani “Kralın Şanslısı” ve “Şanslının Şanslısı” gibi. Araplar bu takımyıldızı “Âl Daluu” yani “İyi Kova” diye adlandırmışlardır. Eski Çin’de ise kova takımyıldızı “Dark Warrior” yani “Kara Savaşçı” diye bilinen büyük bir takımyıldızın parçası olarak biliniyordu. Ancak daha sonraları “kıymetli vazo” anlamında “Povo Ping” diye adlandırılmıştır. Yunanlılar Aquarius’u Tros”un yakışıklı oğlu Ganymedes olarak tanımlamışlardı. Ganymedes, Zeus tarafından cennete Zeus’un kap taşıyıcısı olarak götürülmüştü, fakat Ganymedes’in doğası bu iş için fazla şehvetli olmuştu. Bundan dolayı “Catamite” kelimesi Ganymedes’ten esinlenerek oluşturulmuştur. Kova sabit ve hava grubundandır. Yönetici gezegeni Uranüs’tür. (Uranüs ün keşfinden önce ki 1781 yılında keşfedilmiştir. Satürn kova’nın yöneticisi olarak kabul edilmişti) Kova’nın doğası soğuk, pasif ve kurudur. Bu özelliklerini 21 Ocak ile 19 Şubat arasında doğanlara verdiğine inanılır.

Balık Burcu ve Cupido

Balık Burcunun duygusallığı,idealistliği ve güzelliği kendisiyle özdeşleştirilen ve bu burcun yöneticisi konumunda olan Denizler Tanrısı Neptün’e eş tutulmuştur. Yunan etkisinden önce yağmur ve kaynak tanrısı olan Neptün,İtalya’nın en eski tanrılarından biridir. Roma mitinde Aşk Tanrısı olarak geçen Venüs ve Cupido, yunan mitinde karşımıza Afrodit ve Eros olarak çıkarlar. Venüs’ün yada Afrodit’in Aşk Tanrıçalıkları çeşitli rivayetlere konu olarak ta günümüze kadar gelebilmiştir. Aynı durum Eros içinde geçerlidir. Aşk tanrı ve tanrıçalarının tek amaçları vardır; kişilerin birbirlerini sevmesi ve sayması. Ve bunun içinde ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Bazen biraz gaflar yapsalar da hayat onların bu hoş sayılabilecek oyunlarıyla çok daha renkli olabilmektedir. Hele, hele Aşk Tanrısı Cupido’nun yaptıkları bazen o denli karışıklıklar çıkarır ki,ortalığı düzeltebilene bravo doğrusu ! Venüs ve Cupido’nun Tanrı Typhın’dan kaçmaya çalışmaları ve denize dalmaları,Tanrılar tanrısı Zeus’un da bu durumu görerek bu anın hatırlanması için yani kendilerini balığa dönüştürmelerinin hatırlanabilmesi için o anki yükselen takım yıldızına Balık Burcu adını takar.

Bir Başka Mit

Eskiden oğlak, kova ve balık beraber “Büyük Cennet Denizi” olarak tanımlanırdı. Çünkü güneş ocak, şubat ve mart aylarında bu takımyıldızlardan geçerken orta doğuda yağmur daha sıklıkta yağmaktadır. Ayrıcı bu tarihlerde (Şubat ve Mart) denizlerde balıklar da daha sıklıkla gözlenebilir olduğuna inanılırdı ve bu takımyıldız da bu hayvanların genel adıyla isimlendirilmişti. Arap¬lar “Al Samakatain” yani “Balık” olarak adlandırırken, cinliler batı zodyağını tanıdıktan sonra “Schwang Fu” yani “İki Balık” demişlerdir. Yunanlılar bu takımyıldızın simgesi olan İki balığı alışılmışın dışında bir masal ile anlatmışlardır. Yunanlılara göre 24 yer devinin Zeus tarafından öldürülmesinden sonra, Tartanus ile birlikte uyuyan anneleri öldürücü bir canavar doğurur, bunun adı Typhon ya da Typhoeus’tur, Bacakları ve kollan yılanlarla kaplı idi ve ağzından taşlar dökülerek konuşurdu, Typhon, Olympos dağına ateşten taşlarla saldırır ve tanrılar korkarak ken¬dilerini hayvana çevirirler. Zeus bir koç, Dionysos bir keçi, Hero bir beyaz inek ve Afrodit ile oğlu Eros’da Euphrates’in aşağısına yüzen iki balık oldular. Sadece bir ilah, tanrıça Athena kendi şeklini ve doğasını korudu. Zeus’u kendi şeklini koruyarak Typhon’un karşısında dimdik durarak utandırdı. Vahşi bir kav¬gadan sonra Zeus bu canavarı bozguna uğrattı ve o’nu Sicilya’daki Etna Dağı’nın altına kapattı. Hala Typhon yerin altına kapatıldığı için ateş üfler. Bu zaferi kutlamak için Zeus bir koç, oğlak, inek (gerçekte bir boğa) ve iki balığın görüntülerini göğe yerleştirmiş olduğuna inanılır. Bu olay Romalıların balık (Pisces)i neden “Venüs et Copido” yani “Venüs ve Cupid” olarak ad¬landırdıklarını açıklar. Venüs ve Cupid Latince Afrodit ve Eros karşılığıdır, Typon genelde Ege’deki Thera’yı M.Ö, 2000 yılından çok daha kısa süre önce yok eden volkanik patlamanın kaynağı olarak da anılır. Bu patlama Girit ve güney Yunanistan’da büyük çapta yıkıma neden olmuştur.

Bir cevap yazın

error: Content is protected !!