CHİRON’U TANIYALIM

Chiron ( Okunuşu Şiron ) 1977 yılında Satürn ile Uranüs’ün yörüngeleri arasında bulunan küçük bir platoneiddir. Platoneid Güneş sistemi içindeki gezegen yapısında ve göktaşları ile esteroidlerden farklı gök cisimlerine verilen addır. Bu yapısı ile Chiron astrolojik çalışmalarda bir gezegen olarak değerlendirilir. Chiron’un astrolojik anlamı, karakteri ve etkilerini astrolojinin gelişim çizgisi içinde diğer planetlerin bulunuşları ve zaman/gözlem çalışmalarının verileri ile irdelemeye başlayabiliriz. Uranüs’ün 1781 yılında bulunuşu ile Dünyada isyanlar,ayaklanmalar,büyük değişim ve devrimler çağı başlamıştır.

Bu tarihlerde Amerika İngiltere’ye karşı ayaklanmış ve karşı isyanlar başlamış, Fransa’da sınıf savaşları giderek büyümüş ve Napolyon Avrupa boyunca ilerlemiştir. Uranüs ve 1781 Dünya tarihinde birçok yenilik, birçok değişim yaşandığı zamanı temsil ederler. Neptün’ün bulunduğu 1846 yılı ise romantik Çağın başlangıcıdır. Aynı zamanda bu dönem fakir, muhtaç ve kimsesiz insanlar için rahat yaşama doğduğu zamandır.

Sanat ve sanatçılar önem kazanmış,o ana kadar aç olan birçok kabiliyetli ressam, müzisyen ve heykeltıraş kendilerini tanıtarak para kazanmış, ünlü olma fırsatını yakalamışlardır. Ve 1848 bir yanda faşizm ve totaliter rejimlerin doğuşunu diğer yanda ise modern bilim olarak psikolojinin ortaya çıkışını ve insan yapısı, düşünce,davranış farklılıkları gibi konuları derin incelemeye alınması gündeme getirmiştir. Bu eşzamanlılık aynı zamanda Pluto’nun karakteri ile ilgili birçok anlamlar içerir. Aynı yaklaşım içerisinde 1977 yılı için Dünya tarihi toplumlar arası işbirliği fikrinin doğup,süratle geliştiği çok kritik bir zamana tanık olmuştur. Chiron’un bulunması ile eşzamanlı olan bu olaylar bize Chiron’un genel etkileri ve toplumsal sonuçlar hakkında fikir vermektedir. Tabii ki bu çok genel bir yaklaşım olmakta. Daha detaylı bir Chiron analizi için mitolojiyi incelemek gerekir. Mitolojide, Chiron’un babası Satürn ve annesi Philyra’dır. Kız kardeşlerinden birisinin ise Oceanus olduğu bilinir. Efsaneye göre Satürn’ün karısı Rhea ,kocası ile Philyra’ı beraber olurlarken yakalamış, ancak bu sırada Satürn kendini çok iri bir ata çevirerek kaçmıştır. Satürn ile Philyra’nın beraberliğinin mahsulü olan Chiron vücudunun yarısı insan ve yarısı at olarak doğmuştur. Chiron ilk Centaur ( Santor ) dur.

Bu doğumdan sonda Philyra bir Santor doğurmanın büyük şaşkınlığı ile içinde bulunduğu acı ve korkudan kurtulmak için tanrılara dualar etmiş ve yeni doğan çocuğundan kurtulmak için her bedeli ödeyebileceğini dualarında tanrılara iletmiş ve tanrılar ise cevap olarak Chiron’u Philyra’nın bir daha göremeyeceği kadar uzaklara götürmüşler, ancak bunun bedeli olarak Philyra’yı bir limon ağacına çevirmişler. Chiron ilk büyük üzüntüsünü,ilk büyük yarasını annesinin kendini dışlaması ile almıştır. Chiron bu anlamda doğum kartlarında yaşamın dışlanmaya hassas önemli bir bölümü ifade eder.
Chiron sembolik yapısı ile sağlam,dürüst ve kutsal nitelikli bir insan ile güçlü bir hayvan gibi doğa ile bütünleşmiş,doğanın bir parçası olmuş anlamlı bir yapıyı anlatır. Chiron’un doğayla olan bütünlüğü tıpkı bir şaman ( tanrısal güçleri ile insanlara ve topluma düzen ve sağlık veren yüce,kutsal insan ) gibi ona tedavi edici, iyileştirici ve düzenleyici unsurlar verir. Tanrının oğlu olan Chiron akıl ve zekayı,düşüncenin gelişimini ifade eder. Medikal çalışmalardaki başarıyı anlattığı gibi, müzik, kültür ve ahlak, avcılık, savaş ve astroloji’ yi de belirtmektedir.

Chiron gelişmesine yardımcı olan Jason, Hercules, Asclepius ve Archilles’in etkisi altında kalmış, geniş bir alanda eğitim alarak bilgi ve eğitimin sembolü haline gelmiştir. Chiron kendi eğitimimiz ile kişiliğimizin toplum içerisinde geleceği yeri ve öz kültürümüz ile toplumun bizi nasıl tanıyacağını anlatır. Ancak bizim geleceğimiz toplusal konularda yaşayacağımız üzüntü ve duygusal yaralanmalarında belirleyicisidir. Doğum haritasındaki yeri,o evin anlamı içerisinde bizim kişisel çabamız ile gelebileceğimiz yeri, makamı ve aşamaları anlatır. İçinde olduğu evin yaşamımıza etki edecek hassas yönleri var ise bunlarında önem kazanmasına yol açar. Chiron’un bulunması ile gündeme gelen klinik psikoterapi çalışmaları,duygusal yaralanmaları ve rahatsızlıkları anlattığı gibi, bu sorunların şifa bulması için yapılan çabaları da göstermektedir. Birçok ünlü terapist ile büyük duygusal çöküntüler yaşamış kişilerde Chiron etkisinin güçlü olduğu görülür.

Chiron kişileri bir kahraman gibi hazırlar. Sadece gündemde olan bilgileri ve bilimi değil,gelenek,ahlak ve kültürel değerleri de öğretir. Öğrenme ve kendini yetiştirme hırsını verir. Ayrıca bilgimizi aktarma ve öğretmenlik duygularımızı da geliştirir. Bilgi kendimiz için değil,toplum için gereklidir. Öğretmek için öğrenilir. Bu kişisel ve toplumsal dayanışmanın da temellerini oluşturur. Chiron’un yörüngesi Satürn ile Uranüs arasında bulunur ve bu iki büyük prensip arasındaki bağları oluşturur. Chiron bulunduğu konumda eğer Uranüs ile ilişkide ise, onun yaratacağı değişim ve yeniliklere kişisel üstünlük ve toplumcu bir yaklaşım verir. Değişimler için gruplaşmış dernekleşmenin gereğini belirler. Bu oluşumları gerçekleştirir. Chiron yaratıcılık, sezi gücü, hissi kabiliyetler verdiği gibi, mistik, Okült ve dünya altı ile ilgili duygu ve çalışmalara da işaret eder. Çok içkili olan Hercules efsaneye göre bir tartışma sonucunda Chiron’u zehirli bir ok ile omzundan yaralamış. Hercules’in okundaki zehiri ise ölümlü Hydra vermiş. Bu amansız zehir karşısında hemen öleceği düşünülen Chiron kendi yaptığı bir ilaç ile kendini tedavi etmiş. Bu mitolojik anlatım bize çok ilgi çekici bir formülü anlatır. Chiron türlü zorluklar karşısında kişinin kendi gücü ile savaşmasını kendine çareler bulmasını anlatır. Başkalarına da yardım hissi geliştirir. Bu düşünce daha önce anlatılan bir Şaman benzetmesine uyum sağlamaktadır.

Chiron bilgisini, bilgeliğini ve yardımseverliği ile Tanrılar tarafından ölümsüzlükle ödüllendirilmiştir. Ancak bu ödül Chiron’u değişik bir konuma getirir. Chiron bir yanda hassaslığı ile kendi acıları ve üzüntüleri içerisinde sarmalanacak,ancak ölümsüzlüğü bunun sonuna dek böyle kalmasına neden olacaktır. Çözüm çabuk bulunur. Prometheus kutsal ateşi Tanrılardan alarak Dünya yüzüne getirir. Ateş ceza ve adaleti, hırs ve öncülüğü anlatmaktadır. Prometheus ile anlaşan Chiron ölümsüzlüğü Prometheus’a vererek yerine geçer. Bu anlaşmadan dolayı Chiron ile Prometheus sonsuza dek birbirlerine muhtaç kalacaklardır. Chiron dünya yüzündeki zeka ve erdemleri temsil ederken, Prometheus aydınlığı ve görebilmeyi sağlayan, gizli kalanları ortaya çıkaran ateşi elinde tutar. Chiron bulunduğu evde, ateş gibi sıcak fikirlerin pratik hayata uygulanabilmesini anlatır.
Chiron ölümü tercih eder. Çünkü o ölümün gereğini,asaletini ve ölümün getireceği barışı iyi bilir. Burada anlatılan ölüm sadece fiziksel olarak yaşamın sona ermesi değil,duyguların ve heyecanların yok edilmesi,peşinde koşulanlardan vazgeçilmesi anlamında da anlaşılabilir.

Chiron’u bu karmaşık ve derin karakteri ile bir burcun tanımı içinde anlamak kolay değildir. Kimi astrologlar sembolik yaklaşımla santor olan Chiron’u yine mitolojik anlatımı santor olan Yay burcu ile eşleştirmektedirler. Bazı astrologlar ise Chiron’un pratik zeka ve eğitim ile olan ilişkisinden dolayı başak burcu karakterinde olduğunu söylerler. Ancak gerçek bir tanımlaması ile Chiron Uranüs ile Satürn arasında bir bağlantıyı içeren ve bulunduğu yere göre yorumlanabilecek bir planetoid’dir. Chiron’u daha iyi kavrayabilmek için evlerdeki anlamlarını belirlemek gerekir.

Gufran Erkılıç

Bir cevap yazın

error: Content is protected !!